Antalya vilâyetine dair "MİLLÎ MÜCADELE TARİHİ"ni yazmak fikrinde olmadığım gibi iktidarımın üstünde bir mevzu olduğunu, çok büyük ve zorlu bir iş karşısında olduğumu biliyorum.
İstiklâl Savaşı'nda Antalya vilâyetinin ne dereceye kadar çalıştığını, ne işler gördüğünü yazmak ve bu hususa dair vesikalar toplamak güç bir iştir.
Antalya'mızı teşrif buyuran sabık Afyon Mebusu ve Antalya'nın Fahrî Hemşehriliği'ni kabul eden eski Münakalât Vekili merhum Ali Çetinkaya'nın vuku bulan yüksek tekliflerini yerine getirmek ve Antalya ahalisi ile beraber tattığım bir çok acı hakikatlarını vaktiyle not ettiğim ve hatırımda kalan bir kısım vukuatını yazmayı kendim için bir ödev telâkki ettim. Yoksa ben, bunun ehli olmadığımı itiraf edenlerdenim.
Muhtasar yazılarım, bu kısma ait tarihî vak'aların zaman geçtikçe unutulması ve ileride münevver gençliğimize bir süje teşkil etmesi hususunda pek de faidesiz olmadığını zannederim. Merhum Ali Çetinkaya'nın pek doğru ve mantıkî tavsiyesi veçhile zaman uzadıkça vukuatın içinde yüzenler azalmakta ve zaman geçtikçe kafalarda, gönüllerde kalan hatıralar birer birer unutulmakta olduğu şüphesizdir. İşte bu fikirle, biraz güdük ve aksak bile olsa, gençlerimize bir ışık yakmak istedim ve hatıratımda kalanlarla toplayabildiğim malûmatı yazmayı kararlaştırdım. Bilginler bu mevzuu ele alarak hepimizin göğsünü kabartacak bir güzellikle yaşları küçük olanlara bu tatlı kaynağın ışıklı suyunu kana kana içirecekleri ve vak'aları kağıt üzerine sıralayacakları şüphesizdir. İstiklâl Savaşı'mız, tarihin yeni Türk Destanları yazmasını sağlamıştır.
Bu yokluk-varlık mücadelesinde bütün millet hissesine düşeni yapmıştır. Zaten öyle olmasaydı bu kadar parlak bir netice olmazdı. Fakat bir bütün halindeki bu Türk Kahramanlığı'nda bazı vilâyetlerimiz ön plânda görülen menkıbeler yaratmışlardır. Bu vilâyetlerimizden biri Gaziantep'tir.
Ben yalnız Antalya vilâyeti hissesine düşen vatanî vazifesini ve bu vilâyetin o sırada yaşattığı maceralarını yazıyorum.
Süleyman Fikri ERTEN
Emekli Antalya Müze Müdürü
Selamlar Ahmet Bey,
İnanılmaz bir arşiv ve bilgi hazinesi hazırlamışsınız. Pusulasız kaybolmamak adeta imkansız. Bunun için tarihi seven biri olarak öncelikle teşekkür ederim.
Halaçoğlu bu meseleyi iyi araştırmamış. Nizam-ı Cedid hareketine karşı bilhassa Rumeli ve Konya'daki muhalefetten ve Kadı Abdurrahman'ın zalimliğinden haberi yok mu? Yeniçerilerin yerine getirilmek istenen Nizam-ı Cedid askerinin...