Vilâyetimizde vukubulmuş ve henüz tafsilâtı ile tarihe maledilmemiş hâdiseleri seri halinde bir kaç eser yazmak ve bununla ileride mevzular işliyecek gençlerimize rehberlik vazifesi görmek fikri ile işe başladım.
Bulunduğum muhitte ekseri vesikaların mefkudiyetine rağmen bu işle daima meşgul olmaktan kendimi alamadım. Bu eserim için yegâne müracaatgâhım, kısmen noksan ve mevcutları dahi ekseriya acemi kâtipler kalemi ile yazılmış kassam defterleridir.
Tekelioğulları tamamen tarihe malolmakla beraber meşhur İbrahim Beyin isyan vakâsından ancak 144 yıl geçtiği halde, ihtiyarlar arasında bile hemen hiç bir malûmata rastlıyamadım. Büyük bir şöhret, nihayetsiz bir servete sahip ve bu servet yüzünden felâketlere kurban olan bu aile hakkında ancak bu kadar bilgi edinebildim. Unutulmaması ve kaybolmaması için usanmadan ayırarak bulabildiğim vesikaları topladım. Bu eseri meydana getirebildim. Tarih ile uğraşanların bu hususta daha faydalı bir bilgiye tesadüf edecekleri şüphesizdir. Ben ancak bu kadar yazabildim.
Bu kitabın yazılması için pek yakın alâka ve teşviklerini gördüğüm bu silsilenin oğulları sevgili ve kadirşinas talebelerim Ahmed ve Emin Tekelioğullarına teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.
Antalya 1955
Süleyman Fikri Erten
Selamlar Ahmet Bey,
İnanılmaz bir arşiv ve bilgi hazinesi hazırlamışsınız. Pusulasız kaybolmamak adeta imkansız. Bunun için tarihi seven biri olarak öncelikle teşekkür ederim.
Halaçoğlu bu meseleyi iyi araştırmamış. Nizam-ı Cedid hareketine karşı bilhassa Rumeli ve Konya'daki muhalefetten ve Kadı Abdurrahman'ın zalimliğinden haberi yok mu? Yeniçerilerin yerine getirilmek istenen Nizam-ı Cedid askerinin...